Türk Ceza Kanunu’nda Cinsel Suçlar

1. Giriş

Cinsel dokunulmazlık, insan onurunun ve kişilik haklarının en temel unsurlarındandır. Türk Ceza Kanunu, bu hakkı korumak için cinsel taciz, cinsel saldırı ve çocuğun cinsel istismarı suçlarını ayrı maddelerde düzenlemiştir. Suçların tanımı ve ayrımı, yalnızca cezai yaptırımı değil, aynı zamanda yargılama usulünü, infaz rejimini ve mağdurun haklarını da doğrudan etkilemektedir.

2. Doktrin ve Yargıtay Işığında Tanım ve Karşılaştırma

Cinsel Taciz (TCK 105): Doktrinde, “kişinin vücut dokunulmazlığına temas etmeksizin, cinsel amaçlı olarak rahatsız edilmesi” şeklinde tanımlanır. Yargıtay da bu görüşü benimseyerek mesaj, söz, jest, e-posta ve sosyal medya paylaşımlarını cinsel taciz kapsamında değerlendirmiştir.

Çocuğun Cinsel İstismarı (TCK 103): Doktrinde, “18 yaşından küçük çocuklara karşı gerçekleştirilen, rızanın hukuken geçerli olmadığı her türlü cinsel davranış” olarak ifade edilmektedir. Yargıtay içtihatlarında da çocuğun yaş küçüklüğü nedeniyle rıza kavramı tartışma dışı bırakılmıştır.

📊 Karşılaştırmalı tablo:

3. İlgili Yasal Düzenleme

TCK m.102 – Cinsel Saldırı: “Bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal eden cinsel davranışlarda bulunan kişi, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle işlenmesi hâlinde sekiz yıldan on iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Nitelikli hâllerin varlığında ceza artırılır.”

TCK m.103 – Çocuğun Cinsel İstismarı: “Çocuğun cinsel istismarı; çocuğu cinsel yönden istismar eden her türlü davranış bu kapsamdadır. Fiilin çocuğun bedeni ile organ veya sair cisim sokulması suretiyle işlenmesi hâlinde sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası verilir. Suçun aile üyeleri veya kamu görevlisi tarafından işlenmesi hâlinde ceza artırılır.”

TCK m.105 – Cinsel Taciz: “Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi, üç aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun kamu görevlisi tarafından, nüfuzun kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi hâlinde ceza artırılır.”

4. Ağırlaştırıcı (Nitelikli) Haller ve Ceza Artış Usulleri

Mağdurun çocuk veya engelli olması: Ceza yarı oranında artırılır.

Altsoy, üstsoy, evlatlık veya üvey çocuklara karşı işlenmesi: Ceza yarı oranında artırılır.

Kamu görevlisi veya işveren tarafından işlenmesi: Failin görevinden kaynaklanan güven ilişkisini kullanması hâlinde ceza yarı oranında artırılır.

Birden fazla kişiyle işlenmesi: Suç, topluca işlendiğinde ceza yarı oranında artırılır.

Silahla, cebir veya tehditle işlenmesi: Alt sınırdan uzaklaşılarak üst sınıra yaklaşılır.

Sonuç: Ağırlaştırıcı hallerin bir arada bulunması hâlinde ceza zincirleme artırımlarla uygulanır.

5. Şikâyetten Feragat ve Uzlaşma

Cinsel Taciz (TCK 105): Şikâyete tabidir ve uzlaşma mümkündür. Şikâyetten vazgeçildiğinde dava düşer.

Cinsel Saldırı (TCK 102): Re’sen soruşturulur. Mağdur şikâyetinden vazgeçse dahi dava devam eder.

Çocuğun Cinsel İstismarı (TCK 103): Kamu düzenini ilgilendirdiğinden uzlaşmaya konu edilemez.

6. Güncel İnfaz Rejimi ve Yatar Hesabı (2025 Düzenlemesi)

-Koşullu salıverilme oranı: 2/3 -Denetimli serbestlik süresi: Maksimum 1 yıl -Cinsel suçlar, infazda ağır suç kategorisindedir.

Örnek:

12 yıl hapis cezası alan fail → 12 x 2/3 = 8 yıl cezaevinde kalır. Denetimli serbestlik → En fazla 1 yıl düşer → 7 yıl fiili infaz.

7. Yargıtay İçtihatları

Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 2021/2356 E., 2021/4765 K. İşverenin çalışanına yönelik sarılma ve öpme eylemleri “basit cinsel saldırı” olarak kabul edilmiştir. Mahkeme, iş yeri ortamında mağdurun rızasının geçerli sayılamayacağını belirtmiştir. Ayrıca failin işveren konumunun mağdur üzerindeki psikolojik baskıyı artırdığı vurgulanmıştır.

Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2020/4321 E., 2020/6874 K. Sanığın sosyal medya üzerinden mağdura cinsel içerikli mesaj göndermesi cinsel taciz sayılmıştır. Kararda, dijital ortamın da suçun işlenebileceği bir alan olduğu belirtilmiştir. Mesajların yoğunluğu ve mağdurda yarattığı korku, cezayı ağırlaştırıcı unsur kabul edilmiştir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2019/347 E., 2020/512 K. Sanığın mağduru rızası olmaksızın ellemesi cinsel saldırı olarak kabul edilmiştir. Mağdur beyanının delil değeri vurgulanmış, ancak destekleyici unsurlarla güçlendirilmesinin isabetli olduğu belirtilmiştir. Ayrıca mahkeme, mağdurun yaşadığı psikolojik travmanın cezayı artırıcı unsur olduğunu belirtmiştir.

Yargıtay 5. Ceza Dairesi, 2022/1124 E., 2022/3498 K. Sanığın engelli mağdura yönelik fiili cinsel saldırısı, “nitelikli cinsel saldırı” olarak kabul edilmiştir. Mahkeme, mağdurun kendisini savunamayacak durumda olmasını cezayı ağırlaştırıcı unsur saymıştır. Ayrıca sanığın alkol etkisi altında olması cezada indirim sebebi olarak kabul edilmemiştir.

Yargıtay 13. Ceza Dairesi, 2021/6789 E., 2022/1542 K. Failin çocuğa yönelik dijital ortamda gönderdiği görüntüler ve mesajlar “çocuğun cinsel istismarı” kapsamında değerlendirilmiştir. Kararda, çocuğun rızasının hukuken mümkün olmadığı vurgulanmış, failin “çocuğun rızası vardı” savunması reddedilmiştir. Ayrıca suçun internet yoluyla işlenmesi cezayı artırıcı unsur kabul edilmiştir.

8. Sonuç / Öneri

Cinsel taciz, cinsel saldırı ve cinsel istismar suçları, bireyin cinsel dokunulmazlığını ihlal eden en ağır fiillerdendir. Bu suçlarda mağdurların hak kaybına uğramaması için delillerin titizlikle toplanması, şikâyet sürelerinin kaçırılmaması ve hukuki sürecin uzman avukat eşliğinde yürütülmesi kritik önemdedir.

9. AYSA Hukuk & Danışmanlık Tavsiyesi

Cinsel suç mağdurları çoğu zaman şikâyette bulunmaktan çekinmekte ve süreçte yalnız bırakılmaktadır. Bu nedenle, hukuki sürecin uzman desteği ile yürütülmesi mağdurun haklarını güvence altına alır.

AYSA Hukuk & Danışmanlık olarak; müvekkillerimize delil toplama, şikâyet, yargılama ve infaz aşamalarında etkin hukuki destek sağlamaktayız.

📍 ADRES: Çamlıca Mah. Bağdat Cad. Faras Ofis İş Merkezi No: 83/43 Yenimahalle/ANKARA 🌐 WEB SİTESİ: aysahukuk.com 📩 MAİL: info@aysahukuk.com 📞 TELEFON: 0541-217-8188