Mirasın Reddi: Süreç ve Hukuki Sonuçlar

Mirasın reddi, bir kimsenin kendisine kalan mirası kabul etmeyerek mirasçı sıfatını kazanmak istememesi anlamına gelir. Türk Medeni Kanunu’nun 605-618. maddeleri arasında düzenlenen bu hak, özellikle borca batık miraslar açısından mirasçıların korunması adına büyük önem taşır.

Mirasın Reddi Şartları Nelerdir?

Mirasın reddi için aşağıdaki şartların yerine getirilmiş olması gerekir:

Yasal veya atanmış mirasçı olunması, Reddi miras süresi içinde yapılması (3 ay), Yetkili sulh hukuk mahkemesine yazılı veya sözlü beyanla başvurulması.

📌 Red beyanı geri alınamaz. Bu nedenle karar verilmeden önce hukuki destek alınması önemlidir.

Mirasın Reddi Süresi

Reddi miras için süre, miras bırakanın ölümünün ve mirasçının mirasçı olduğunu öğrenmesinden itibaren 3 aydır. Bu süre içinde herhangi bir işlem yapılmazsa, miras zımnen kabul edilmiş sayılır. Eğer mirasçı terekenin borca batık olduğunu öğrenirse, mahkemeden süre verilmesini talep edebilir.

Mirasın Reddi Nasıl Yapılır?

Mirasın reddi işlemi, mirasçının yerleşim yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesi'ne yapılacak beyanla gerçekleşir. Şu adımlar izlenir:

Red beyanı yazılı veya sözlü olarak yapılır. Beyan tutanağa geçirilir. Red kararı kayıt altına alınır. Kurumsal ya da yasal mirasçılar, kendi tüzel kişilikleri adına işlem yapabilirler.

Mirasın Reddi Hangi Sonuçları Doğurur?

Reddi mirasın sonuçları şu şekildedir:

Mirasçı, miras üzerinde hiçbir hak ve borç ile muhatap olmaz. Red halinde miras, sırasıyla diğer mirasçılara geçer. Tüm mirasçılar reddederse tereke iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. Özellikle borçlu miraslarda, reddi miras mirasçıyı alacaklı baskısından korur.

Yargıtay Kararlarından Örnekler

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, 2015/10365 E., 2016/5505 K. sayılı kararında; "Reddi miras beyanının sulh hukuk mahkemesine usulüne uygun olarak yapılmadığı takdirde, mirasın zımnen kabul edilmiş sayılacağı" vurgulanmıştır.

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, 2016/4018 E., 2017/6235 K. kararında; “Mirasçının miras bırakanın borçlarını ödemeye başlaması halinde, mirası reddetmiş sayılmasının mümkün olmadığı” belirtilmiştir.

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, 2009/3773 E., 2009/5860 K. içtihadında ise; "Tüm mirasçıların mirası reddetmesi halinde, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği" açıkça ifade edilmiştir.

📌 AYSA Hukuk & Danışmanlık Tavsiyesi

Mirasın reddi işlemi, ilk bakışta basit bir beyan gibi görünse de, hukuki sonuçları açısından son derece ciddi ve geri dönülmez niteliktedir. Reddi miras süresi kaçırıldığında veya yanlış beyan verildiğinde, mirasçı; miras bırakanın borçlarıyla doğrudan muhatap kalabilir ve şahsi malvarlığı ile sorumlu hale gelebilir.

Özellikle borca batık tereke söz konusuysa, mirasçının doğru zamanda ve doğru şekilde harekete geçmesi büyük önem taşır. Ayrıca, mirasın reddi yalnızca kişinin kendi hukuki durumunu değil, alt soyun ya da diğer mirasçıların da hak ve yükümlülüklerini etkileyebilir. Bu nedenle sürecin profesyonel hukuki destekle yürütülmesi, ileride telafisi mümkün olmayan zararların önüne geçilmesini sağlar.

📍 AYSA Hukuk & Danışmanlık olarak, miras hukuku alanında deneyimli avukatlarımızla sizlere en doğru, en hızlı ve en güvenilir çözümü sunmak için çalışıyoruz. Mirasın reddi dahil olmak üzere tüm miras süreci boyunca size özel danışmanlık hizmeti sağlıyor, haklarınızı tam ve eksiksiz olarak kullanmanızı sağlıyoruz.

✅ Sizin yerinize başvuruları hazırlıyor, ✅ Mahkeme sürecini baştan sona takip ediyor, ✅ Kararların lehinize sonuçlanması için hukuki zemini titizlikle oluşturuyoruz.

Unutmayın; mirasın reddi, sadece bir hak değil, doğru kullanılmazsa bir risk olabilir. Bu süreci bizimle birlikte, güven içinde yönetin.

Kaynakça

Türk Medeni Kanunu (Madde 605 - 618) Yargıtay 14. HD, 2015/10365 E., 2016/5505 K. Yargıtay 7. HD, 2016/4018 E., 2017/6235 K. Yargıtay 1. HD, 2009/3773 E., 2009/5860 K.